Grup Yorum: Baskılara karşı direnmeye ve üretmeye devam edeceğiz
"Grup Yorum bugün sadece Anadolu topraklarında değil, bu topraklardan taşarak bütün dünya halklarına ulaşmış durumda."
2016 yılından bu yana Türkiye’de konser vermeleri yasaklanan Grup Yorum, uluslararası boyutta yoğun bir ilgiyle karşılanıyor.
Yok edilmek istendikleri bir süreçte seslerini dünya halklarına duyurduklarını belirten Grup Yorum üyeleri, “İbrahim Gökçek’in sözüyle hareket ediyoruz. Anadolu’dan Antarktika’ya, Antarktika’dan Latin Amerika’ya her yerde Grup Yorum’u duyuracağız” diyor.
Grup Yorum ile 21 Şubat’ta konser verdikleri Kanada’da bir araya geldik, yaşadıkları baskıları ve Türkiye’de yasaklı oldukları süre boyunca dünyanın dört bir yanında verdikleri konserleri konuştuk.
“Dört kıtada konserler verdik”
Türkiye’deki konser yasaklarınızdan sonra hangi ülkelerde konserler verdiniz?
Dört kıtada, birçok ülkede konserler verdik. Aklıma gelen ülkeler şöyle: Almanya, Fransa, Belçika, Norveç, Yunanistan, İtalya, Kıbrıs, Rusya, Beyaz Rusya, İsviçre, Meksika, Küba, İrlanda, İngiltere, İskoçya ve Kanada.
Sesinizi tüm dünyaya duyurabilmenizi neye bağlıyorsunuz?
İbrahim Gökçek’in direnişiyle bütün dünya duymuş oldu bizi. Yukarıda saydığımız tüm bu ülkelere gidiş sebebimiz direnişle ilgili bir şeylerin yapılmış olmasıydı. Yani sanatçıların dayanışma konserleri, eylemler, basın açıklamaları... Bu ilişkilerle ya da bazen sadece Grup Yorum gönüllüleriyle iletişime geçip konserler verdik.
“İtalya’da insanlar Grup Yorum’un üretimlerine vakıf”
Şu ana kadar konser verdiğiniz ülkelerde insanların size olan tepkisi ya da ilgisi nasıldı?
İnsanlar o kadar saygı duyuyorlar ki direnişimize... İtalya’dan örnek vereceğim. Bu ülkede, Türkiyelilerle ya da Anadolu halkıyla yapmadık konserlerimizi. Orada gerçekten İtalyanlarla yaptık konserleri.
Dört konser yaptık İtalya’da ve gittiğimiz her bölgede herkes Grup Yorum’un tarihine ve üretimlerine vakıf ve hatta onlar bizi bize anlatıyorlar. Bizi el üstünde taşıdılar. Yani bize dokunmaya dahi kıyamıyorlardı. Öyle bir saygıları oluşmuş durumda.
Aynı şekilde Rusya’da da aynı ilgiyle karşılandık. Sovyetler sonrası günümüz Rusya’sında halk şöyle diyordu: “Bizim neden böyle bir grubumuz yok?” Bu, çok önemli bir şey.
“Almanya’da 15 bin kişiyi bir araya getirdik”
Türkiye’den sonra herhangi bir sorun yaşadığınız ülke oldu mu? Olduysa neden?
Almanya’daki konserlerimizde 15 bin kişiyi bir araya getirdik ve bu konserlerden sonra Türkiye’deki baskılara paralel olarak bu ülkede de konser yasakları başladı. Yasal bir durum yok aslında. Tamamen keyfi ve günü birlik konser yasakları uyguladı bize Almanya. Tıpkı Türkiye gibi Almanya devleti de bizi kriminalize ve terörize etmeye çalışıyor. Fakat asıl mesele, bizim devrimci sanatçılık anlayışımız.
Konserlerimizde sadece Türkiye faşizmini anlatmıyoruz. Biz, Almanya devletinin suçlarını da ırkçı katliamlarını da devletin nasıl bu katliamların içinde olduğunu ve ortak olduğunu da anlatıyoruz. Avrupa’daki halkları birleştirdiğimiz ve ırkçılığa karşı konserler verdiğimiz için Almanya’nın çıkarlarına ters düşüyoruz. Almanya’nın zaten tarihsel olarak devrimcilere, sosyalizme karşı düşmanlığı ve korkusu hep var. Almanya’da şu anda iki üyemiz tutsak.
Almanya’dan sonra Avusturya’da sorun yaşadık. Almanya’yla çok benziyorlar birbirlerine. Federal Anayasa Koruma Teşkilatı zaten doğrudan orayı etkileyecek şekilde müdahalelerde bulununca Avusturya’da da aynı sorunu yaşadık.
Peki, bu bahsettiğiniz ülkelerde konserleriniz yasaklandı mı?
Herhangi bir konser engelleme girişimi hatta yasak kararıyla şu ana kadar hiçbir konserimiz iptal olmadı. Şimdiye kadar bütün konserlerimizi yaptık. Grup Yorum konserlerinin yapılabilir olmasına dair mahkeme kararlarını kazandık. Bazen de direnerek bu baskıları ve yasakları geri püskürttük.
“Gerçekleri anlatıyoruz”
Grup Yorum ve şarkılarının toplum üzerindeki etkisi var mı?
Şarkılar devrim yapmaz ama şarkısız da devrim olmaz. Grup Yorum aslında bunu yapıyor. Bugünden demokratik halk kültürünü yaratma misyonu yüklenmişiz biz. Demokratik halk iktidarını kurmanın sanat alanındaki karşılığı bu aslında. Sosyalist düşünceyi, iyi insanı -biz öyle adlandırıyoruz- bugünden yaratmak ve kendimizi bugünden ideolojik olarak da öyle şekillendirmek ve sanatımızla bunu yaymanın amacındayız. Aslında bunu yapıyoruz. Bunun dışında yaptığımız hiçbir şey yok. Gerçekleri anlatıyoruz. Siyasi gerçekleri...
Son olarak, Grup Yorum’un baskılara karşı cevabı ya da mesajı nedir?
Baskılar arttıkça biz de direnmeye devam edeceğiz. Helin Bölek ve İbrahim Gökçek, kavgalarımızda mücadelelerimizde ve türkülerimizde yaşıyor. Onların açtığı yolda, onların bize devrettiği, bahşettiği bayrakla direnmeye devam edeceğiz.
Geçtiğimiz haftalarda 12 Grup Yorum emekçisi tutuklandı. İdil Kültür Merkezi yine faşist polisler tarafından basılarak enstrümanlarımız paramparça edildi. Arkadaşlarımızın bilekleri kırıldı. Saçları yolundu. Yine bir kez daha işkencelerle gözaltına alınıp tutuklandık. Ancak görüyorsunuz ki bizi durduramıyorlar, durduramazlar.
Grup Yorum bugün sadece Anadolu topraklarında değil, bu topraklardan taşarak bütün dünya halklarına ulaşmış durumda. 39 yıldır nasıl teslim olmadıysak, bugün de tüm baskılara ve engellemelere karşı direnmeye ve üretmeye devam edeceğiz. (CEREN BOZTEPE - BİANET)
Hiç yorum yok